Page 44 - 81 Çalıkuşu Karaman / Sayı-4
P. 44
44
bir işkenceyle nasıl geçerdi günler. Arkadaşlarından farklı renkte
Öğretmenimizin bir işinin çıktığını yarın boya kalemi istemiş, vermemişlerdi.
sınıfımızda olacağını öğrenince derin Boyamalarına bakıp gülmüşlerdi
bir “oh” çektik hepimiz. Ertesi gün bir de. Bunu anlattı, sanki aslında
öğretmenimiz gelince …” Neden sonra boyalarım olsa daha güzel yapacağını
koluma birisinin dokunmasıyla irkildim. ispatlamak için bir şans daha ister
Bir öğrencimdi ve bana o tatlı masum gibi. Yüzüme merakla baktığını
sesiyle: hissettim. Mimiklerimden resmini
beğenip beğenmediğimi anlayacaktı
“Öğretmenim yarın daha olmadı mı?”
“Öğr etm enim y ar ın dah a olm a dı mı?” anlaşılan. Resmi elime aldım. Tatlı bir
diye sordu. tebessümle ve ses tonuyla:
“Niye sordun oğlum” sorusuyla cevap “Ne kadar güzel boyamışsın böyle,
verdim. Acaba dün bir şeye mi söz tebrik ederim seni.” dedim başını
vermiştim. Dünü hatırlamaya çalıştım.
Hafızamı yokladım. Hayır aklıma bir
şey gelmedi. Öğrencim:
“Öğretmenim, anneme: “Anne babam
askerden ne zaman gelecek” diye
sormuştum o da “Yarın gelecek oğlum”
demişti.”
“Ne zaman sormuştun annene?”
“Daha okul açılmamıştı öğretmenim.
Kalem, defter alırken boya kalemi de
almıştık. Ama ben içinde pembe olanı
da, açık mavi olanı da istemiştim.
“Baban askerden gelince alalım oğlum.”
demişti. Öğretmenim, yarın daha
gelmedi mi?”
Çok hüzünlenmiştim. Acaba şimdi
nereden aklına gelmişti daha önce
yaşadıkları. Beraberce sırasına gittik.
Sıra arkadaşı boyama yapıyordu.
Bitirmek üzereydi. Boyamadaki
çocuğun kazağını ve çantasını
rengarenk boyamakla meşguldü. Bir de
onun resmine baktım. Bitirmişti. Kazağı
mavi, çantayı kırmızı renge boyamıştı.