Page 43 - 81 Çalıkuşu Karaman / Sayı-4
P. 43

43




 ÖĞRETMENİM YARIN DAHA OLMADI MI?









                                                                                    yüzüne vurulmasını
                                                                                 istemiyordu. Sadece bir
                                                                                ders saatinde tüm sınıfın
                                                                                    nefretini kazanmıştı.
                                                                                 Kimse çıt çıkaramıyordu
                                                                                  ama içimizde fırtınalar
                                                                                   kopuyordu. Öğretmen
                                                                                  dışarıya çıktığında bile

                                                                                kimse konuşmuyor, herkes
                                                                                  sırasında oturuyor ve
                                                                                    ağzına kadar gelen
                                                                                    sözleri, haykırışları
                                                                                sessizce yutkuna yutkuna
                                                                                 içine akıtıyordu. Sınıflar
                                                                                böyle sessiz olmamalıydı.

                                                                                      Sessiz çığlıktı bu
                                                                                düpedüz. Çığlık çığlığaydı
                                                                                      aslında sınıfımız.
          diye defterini tutmaya çalışıyor;                    Kimsenin duymadığı, anlayamadığı bir
        bir taraftan da kalemini ortasından                     çığlık. Çok mutsuzduk. Acaba yarın
        tutarak defterine ulaştırıp yazmaya                       da mı böyle olacaktı, diğer gün,
      çalışıyordu. Herkes bitirince öğretmen                      sonraki. Aman Allah’ım düşünmek
       kontrol etti. Arkadaşım da bitirmişti                      bile istemiyorduk. Her gün böyle
           ama titrediğini görebiliyordum.

          Gözünde korku ve endişe vardı.
       Normalde başarılı ve sınıfça sevilen
        bir öğrenciydi. Öğretmen defterine
          bakıp: “Bu ne biçim yazı?” diye
       bağırınca ağlamaklı olan gözlerindeki
         yaşlara hakim olamadı ve hıçkıra
           hıçkıra ağlamaya başladı. Tüm

       cesaretimi toplayarak: “Öğretmenim,
        Ahmet’in boyu kısa olduğu için hep
      ayakta yazıyor, siz onu oturtunca …”
      derken sözlerimi: “Tamam kes sesini!”
         diyerek ağzıma tıkadı. Sanıyorum
      hatasını anlamış, hatasının daha fazla
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48