Karaman İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından organize edilen ve Karaman Güzel Sanatlar Lisesi Konser Salonu'nda gerçekleşen seminere, Vali Yardımcısı Vekili Mehmet Ali Atak, İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Çalışkan, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nesip Aktan, Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdal Hamarta'nın yanı sıra Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Nurettin Doğan, milli eğitim yöneticileri, okul yöneticileri ve öğretmenler katıldı.

"Yöneticilerin ve öğretmenlerin kendisini geliştirmesi için sürekli okuyup, araştırması gerekir"

Karaman'da olmaktan ve okul yöneticileri ile rehberlik öğretmenleriyle buluşmaktan mutlu olduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan Milli Eğitim Bakan Danışmanı Prof. Dr. Mustafa Yavuz, programda eğitimle ilgili tespit ettiği konuları paylaşacağını söyledi. Sürekli eğitimle iç içe olduğunun altını çizen Mustafa Yavuz, katılımcılara iyi yönetimin ve iyi yönetici modelinin püf noktalarını anlattı. Yavuz, "İyi bir yönetici sorumluluklarını yerine getirmekle birlikte iyi yaptığı şeyleri unutup, daha iyisini yapmak için uğraş vermelidir. Yani iyi şoför kötü yolda belli olur. Bizim hedefimiz eğitim öğretim alanında öğrencilerimizin başarı çıtasını yükseltmek ve okullarımızı istenilen niteliğe ulaştırmaktır. Başarılarımızı bu konu üzerinden konuşmamız gerekir. Peki yöneticiyi kim eğitecek. Kendisinin öğretmeni olamayan, hiç kimsenin öğretmeni olamaz. Yöneticilerin ve öğretmenlerin kendisini geliştirmesi için sürekli okuyup araştırması gerekir" dedi.

"Sen değişmeye başlarsan diğer insanlar da değişir ya da bu değişeme ayak uydurur"

Eğitim kalitesinin artırılması için çözüm önerileri sunan Milli Eğitim Bakan Danışmanı Prof. Dr. Mustafa Yavuz,  öğretmenler ve yöneticilerin iş birliği içerisinde olması gerektiğini ifade etti.  Prof. Dr. Yavuz, "Yöneticilerimiz ve öğretmenlerimiz rekabet etmekten ziyade iş birliği içerisinde paylaşımcı bir şekilde çalışmalıdır. Eğitimde bir şey değişmez algısının silinmesi gerekir. Aklına yatan ve okulunda uygulayabileceği güzel ve başarılı bir etkinlik varsa bu algı değişir. Sen değişmeye başlarsan diğer insanlar da değişir ya da bu değişeme ayak uydurur. Aynı mevzuatla aynı uygulamalarla olağanüstü işler yapan öğretmen ve öğrenciler var. Tam tersine bu mevzuattan dert yanıp hiçbir şey yapmayan öğretmen de var. Okul yöneticileri ve öğretmenler olarak sistemin bir öğesiyiz. Bu sistem içerinde farkındalık oluşturursak başarıyı yakalarız" diye konuştu.

"Amacımız her öğrenciyi kendi zirvesine çıkarmaktır"

Başarılı okulların özeliklerinden de bahseden Prof. Dr. Mustafa Yavuz, "Başarılı okulların özelliklerinden ilki okul yöneticileri tarafından güvenli ve düzenli okul ortamının oluşturulmasıdır. Öğrencilerin kendilerini okulda ve sınıfta iyi hissetmesi lazım. En son yayımlanan PİSA raporuna göre öğrencilerimiz sınıfta yanlış yapmaktan en çok korkan öğrenciler. Öğrencilerimiz arkadaşlarım, öğretmenim benimle dalga geçiyor diye çekiniyor. Öğrenciler okulda ilerlediğini, geliştiğini ve başarılı olduğunu hissederse o zaman daha mutlu olur. Öğretmenler her öğrenciye farklı öğretme metotları uygulayabilir. Mesela akran eğitimleri öğrenme süreci için çok etkili bir yöntemdir. Bu çok değerli bir yöntem. Bir öğrenci matematik öğretir, diğeri gitar çalmayı, bir diğeri yemek yapmayı öğretir. Yani bu yöntemle öğrenciler takım çalışmasını, iş birliğini ve birlikte hareket etmeyi öğrenir. Öğrenme süreci içerisinde öğrencilerimizi aktif tutmamız olumlu sonuçlar almamıza yardımcı olacaktır. Bizim amacımız her öğrenciyi kendi zirvesine çıkarmaktır. Böylece okullarımız arasındaki başarı farkını düşürebiliriz" ifadelerini kullandı.

Eğitim semineri, sunumların ardından görüş ve önerilerin dinlenmesi ile sona erdi.